Zaman asla geriye doğru işlemez…

On dokuz yaşındaki Bethel’in yolda arabası bozulur; şansına telefonunun şarjı da bitmiştir. Tek çareyi yol kenarında otostop çekerek merhametli bir sürücü aramakta bulur… Bir araç durur… Ertesi gün ise Bethel, kendisine tecavüz ettiği iddiasıyla ünlü talk show sunucusu Elias Claymore’ı suçlamaktadır… Elias suçlamaları reddeder ve yakın arkadaşı Avukat Alex Sedaka’dan kendisini savunması için yardım ister. Dava görülmeye başlar; jürinin bir kısmı onun ‘beyaz adamın siyahilere karşı başlattığı bir cadı avının’ kurbanı olduğunu düşünüyor ve onu ırkçı yasal sistemin pençelerinden kurtarmak istiyordu. Diğer kısmı ise onun adi bir tecavüzcü olduğunu düşünüyor ve en ağır cezayı almasını istiyordu. Öte yanda tüm deliller de Elias Claymore’u işaret ediyordu.

Alex Sedaka ve ekibi gerçeği bulmak için adaletin sınırlarını zorlarken sistemin içindeki oyunlarla karşılaşır, buldukları sadece o davayı değil ülkedeki gelmiş geçmiş tüm davaları etkileyecek niteliktedir.

“Kim Olduğunu Biliyorum” adlı romanında kurduğu akıl almaz kurgusuyla okurları kendisi hayran bırakan David Kessler, “Çıkış Yok” ile okurlarına yine inanılmaz bir macera vadediyor…

“Çıkış Yok’u son sayfasına ulaşmadan elinizden bırakamayacaksınız…”

-Closer-

Bücher im Regal „Bədii“ von Fərid Çələbi