Çin Sarayında Bir Bakire

“Olay, Hong Kong eyaletimize İngilizler tarafından sözde vali ilan edilmiş olan John Bowring adlı İngiliz amiralinin kulağına gitmiş.

Demiryolları yapacaklar, silahlar ve çelik savaş gemileri satın alacaklar, ordunun mevcudunu arttıracaklar.

Günler yine birbirini kovaladı v

idare etmekte oldukları milleti gerçekten seven bu iki adam,

deniz ve nehir limanlarında de yabancıların serbestçe ticaret yapmasına izin verilecekti.

Şehri savunmaya memur Mançuryalı kuvvetler her türlü emniyet tedbirini aldılarsa da, kendilerini arkadan vuracak olan Çinli çetelerini hesaba katmakta kusur ettiklerinden dolayı çok kolay yenildiler. Çinliler şehrin kapılarını düşmana açtılar, İngilizler de rahatça şehre girerek kuvvetlerimizi esir ettiler.

Dışları medenî görünmekle beraber kalpleri vahşîdir. İntikam almak hırsıyla bize yapmadıklarını bırakmazlar.”

Onların amacı bu gibi olayları bir şeref ve haysiyet meselesi hâline getirerek savaş çıkarmak, savaşı kazandıktan sonra da yeni arazi ve ticaret imtiyazları koparmaktır

İngilizleri memnun etmeye bu da yeterli gelmedi mi?”
“Gelmedi efendimiz, gelmeyeceği de muhakkaktı.

Fırtınadan sonraki günün sabahı güneş bütün ihtişamıyla parlıyordu. Yine de hava çok soğuktu. Güneşin ışıkları, yere dimdik iniyor ve avludaki bütün gölgeleri, dış hatları keskin, simsiyah lekeler hâline getiriyordu.
Orkid, amcasının e