Hüseyin Rahmi Gürpınar (1864 — 1944) cumhuriyet dönemi popüler yazarları içinde kendine has bir yerde duruyor. Türkçesinin ulusal miras kabul edilecek düzeydeki güzelliği ve romanlarındaki toplumsal zenginlik bugün bile değerini kaybetmiş değil. Aksine 20. yüzyılın ilk yarısındaki İstanbul hakkında adeta bir sinema filmi veya bir belgesel gibi bugünlere bilgi taşıyor. Meşrutiyet ve mütareke yıllarını, cumhuriyet dönemini ve dünya savaşlarını yaşamış bir Hüseyin Rahmi var karşımızda. Bu zengin biyografiyi çok katmanlı İstanbul antropolojisi ile buluşturan romanlar yazıldığı veya bahsettiği dönemi okura capcanlı bir şekilde yaşatıyor.
Gerçek bir romancı duyarlılığı, noksansız bir okur saadeti. Hüseyin Rahmi Gürpınar metinlerinin hülasası da bu olsa gerek.
Papersense Yayınları olarak bu büyük yazarın kitaplarını hem editoryal hem de baskı biçimi olarak büyük bir özenle yayına hazırladık. Özel deri ciltle kaplı olan eserleri orijinal metinlerine sadık kalarak, sadeleştirmeden okurlarımıza sunuyoruz.
Hakk'a Sığındık
1919 yılında yayınlanan Hakka Sığındık, yoksul bir kenar mahallenin iç yakan manzaralarını okurun gözüne ve dimağına düşürmeyi başarabilen güçlü bir roman. Gürpınar, İstanbul’u esaret altına almış İspanyol nezlesinin bulaştığı her evde can alışını, cehaletin hastalığın yayılmasına vesile oluşunu hüzünlü ve isyankar bir dalga geçişle anlatıyor. Savaş ve hastalığın yaydığı çaresizliğin doğurduğu fırsatçıları ve sahtekarları kuvvetle resmediyor. 1919 İstanbul’unun adeta toplumsal röntgeni.